Olimpiyatların Anavatanı’ndan Gelen Olimpiyat Maskotu

Tamamlanan Paris 2024 Olimpiyatlarının maskotu olarak Antik Anadolu Uygarlığı Frigya’nın Frig Başlığı seçilmişti. Frig Başlığı geçen yıl UNESCO koruması altına giren Frigya’nın Başkenti Gordion’da gündeme gelmişti.

Başı öne doğru eğimli, kenarsız, kırmızı Frig başlığı bağımsızlık ve özgürlük savaşımının simgesidir. Tarih sahnesinde yerini kaybetmeyen başlığı Antik Romalılarda, 17. yüzyılda Hollandalılarda, Amerikan özgürlük mücadelesinde ve Fransız Devrimi’nde de görmekteyiz.

İçerisinde Fransız bayrağında yer alan kırmızı, beyaz ve mavi renklerde bir arma da bulunan bu maskot; Fransız Devrimi’nin Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik (Liberté, Égalité, Fraternité) sloganını anımsatarak, en sevilen olimpiyat maskotları arasına girebilir.

Antik Olimpiyatlar ilk kez Anadolu’da düzenlenmiştir

Göz ardı edilen bir gerçek ise Antik Olimpiyatların Anadolu’dan doğduğudur. Antik Olimpiyat Oyunlarının başladığı düşünülen M.Ö. 776 yılından yaklaşık 750 yıl önce Likya uygarlığı kenti Olimpos’taki Amfitiyatro, Palestra (sporcuların antrenman alanı) ve stadyumlar ilk olimpiyatlarda kullanılmıştır.

Ve o bölgedeki efsaneler Olimpiyatların vazgeçilmez bir parçası olan Olimpiyat Meşalesi’nin Anadolu’muzdan çıkmış olduğunu göstermektedir.

Olimpos dağının mitolojik tanrıların dağı olduğuna inanılır ve bu dağ kainattadır. Yeryüzünde ise bu adla anılan birçok dağ bulunmaktadır. Ancak Antalya’daki Olimpos dağının olimpiyatlarla bağlantılı bir sırrı vardır:

Yanartaş’tadır bu sır. Antalya’daki Olimpos antik kentinin 7 kilometre uzağındaki Yanartaş’ta mitolojide Kimera diye anılan ve hiç sönmeyen bir alev bulunmaktadır.

Mitoloji efsanelere dayanmaktadır. Efsanelerden yola çıkılarak yaratılan tezler zaman içinde destek bularak doğru kabul edilmiştir. Olimpiyat meşalesinin kaynağının günümüz Yunanistan’ında olduğu tezi de işte böyle yaratılmıştır.

Barışa odaklanan kültür

Antik Yunan medeniyeti topraklarının büyük bölümü Anadolu’dadır! Antalya civarındaki antik tiyatro sayısı günümüz Yunanistan’dakilerden fazladır. Bu tiyatrolarda yapılan Antik Olimpiyatların dayandırıldığı, Belerefon efsanesi, olimpiyatların bu bölgelerden doğduğu fikrini desteklemektedir.

Efsanelere göre; Kimera canavarını Pegasus adlı kanatlı atlarına atlayarak mızrağı ile yedi kat yerin dibine gömen Belerefon adlı kahramanın anısına, Olimpos’lu genç kız ve erkek atletler, her yıl Kimera alevlerinden tutuşturulan meşalelerle Olimpos kentine doğru koşarlardı. Bunun Olimpos kentine barış getirdiğine inanılırdı.

Olimpiyat meşalesi geleneği, asıl ismi Atina Oyunları olan ve sadece Yunanlıların katıldığı, Helenistik Yunan Oyunları’nda yoktu. Anadolu topraklarında ise, bugünkü gibi 4 yılda bir yapılan, olimpiyatlarda Lamyadoforis denilen meşale nakli töreni gelenekselleşmişti.

Anadolu’muzun tarihinin, değerlerimizin, kültürümüzün farkında olmalıyız. Vatanımız olan bu topraklarda oluşan dünyanın en değerli kültürüne sahip çıkabilmek, onu koruyabilmek için, her şeyden önce, bu müthiş kültürü öğrenmeli ve onu tanımalıyız.

Korumak için tanımak lazımdır.

Dilerim Olimpiyatlar yakın bir zamanda doğduğu topraklara da döner ve olimpiyat meşalesi de Antalya Yanartaş (Olimpos) tan yakılır.

A.Refik Kutluer

Uluslararası Turizm Gazetecileri ve Yazarları
Federasyonu (FIJET) Üyesi